Reuters: Erdoğan yönetimi, Anayasa Mahkemesi’ni frenlemenin yolunu arıyor
Reuters, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu milletvekili Can Atalay’ın tahliye kararının ardından Erdoğan yönetiminin bu alanda yeni düzenlemeler yapmayı planladığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tutuklu milletvekili Can Atalay’ın tahliye kararı nedeniyle “Anayasa Mahkemesi’nin etkisini azaltmanın yollarını aradığı” iddia edildi.
Reuters’in üst düzey bir yetkili ve iki AK Parti milletvekiline dayandırdığı haberinde, “Erdoğan ve müttefikleri, ağırlıklı olarak bireysel talepleri kullanan mahkemenin etkisinden rahatsız” denildi.
İsminin gizli kalmasını isteyen üst düzey yetkili, mahkemenin bu kararlarla “benzersiz bir yetki alanı” yarattığını söyledi.
“Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi”
Yetkili, hükümetin seçenekleri değerlendirdiğini belirterek, “Bunların arasında, bireysel talepleri ayrı ayrı ele alacak bir ‘Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi’nin kurulması da var.” dedi. Dedi.
Anayasa Mahkemesi ve bireysel başvuru sisteminin bir şekilde devam edeceğini belirten yetkili, “Ancak kural gereklidir. Bireysel başvurulara ilişkin hukuk kuralları oluşturmak zor değildir.”
İsminin açıklanmasını istemeyen iki AK Partili milletvekilinden biri, Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay ile çatışmaması ve yetki alanını aşmaması için yetki alanının açıkça belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan kasım ayında yargı krizinde “hakem” rolünü üstleneceğini ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlığın çözümünde kanunlardan yararlanılabileceğini söylemişti.
Cumhurbaşkanlığı, Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Mahkeme, Reuters’in yorum taleplerine yanıt vermedi.
“Birçok önemli konuda hükümet lehine karar verdi”
Reuters, “Anayasa Mahkemesi’nin birçok önemli konuda hükümet lehine karar verdiğini” kaydetti.
Ajans, mahkemenin Cumhuriyet Halk Partisi’nin 2016 yılında darbe girişimi sonrasında çıkarılan olağanüstü hal yasalarının iptali yönündeki talebini reddettiğini hatırlattı.
Ankara Barosu insan hakları avukatı Kerem Altıparmak, bu kararın Erdoğan’ın geniş yetkilerini güçlendirdiğini söyledi.
Altıparmak, şöyle konuştu: “Mahkemenin önemi uluslararası topluma Türkiye’de işleyen bir adalet sisteminin olduğu imajını yansıtmasında yatıyor. Kritik davaların hiçbirini çözmüyor, tam tersine sorunun merkezinde yer alıyor. “dedi.
Resmi verilere göre, Eylül 2012’den bu yana Mahkeme 500 binden fazla bireysel şikayeti ele aldı ve temel hakların yetkililer tarafından ihlal edildiği iddialarını içeren 484 binden fazla davayı karara bağladı.
İstanbul Koç Üniversitesi’nde anayasa hukuku profesörü olan Bertil Oder, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruları karara bağlamaya başlamasından bu yana halk arasındaki popülaritesinin arttığını söyledi.
Can Atalay davası
Ekim ayında Anayasa Mahkemesi, Mayıs genel seçimlerinde cezaevinden milletvekili seçilen Can Atalay’ın devam eden tutukluluğunun, görev hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
Erdoğan’ın başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Komisyonu Başkan Yardımcısı Mehmet Uçum, Kasım ayında görülen X davasında Yargıtay’ın kararını savundu ve Anayasa Mahkemesi’ni “anayasaya aykırı kararlar” vermekle eleştirdi.
Atalay, 2013 yılında ülke çapında gösteriler düzenleyerek “Erdoğan yönetimini devirmeye teşebbüs” suçundan 2022 yılında 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
46 yaşındaki Atalay, “bireysel başvuru” yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Anayasa Mahkemesi’nin tahliye kararı, 8 Kasım’da Türkiye’nin en yüksek istinaf mahkemesi olan Yargıtay’ın kararı tanımayacağını açıklaması ve kararı veren hakimler hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla yeni bir boyut kazandı.
Temyiz mahkemesi, Anayasa Mahkemesini yetkilerini aşmakla suçladı.
Atalay yorum yapmaktan kaçındı
Reuters’a konuşan Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin Aralık ayında ikinci kez Atalay’ın serbest bırakılmasına karar vermesinin ardından Atalay’ın serbest bırakılmasını beklediklerini söyledi.
Ancak 27 Aralık’ta İstanbul’daki bir ceza mahkemesi, Atalay’ın tahliyesini ikinci kez reddederek, temyiz mahkemesinin dosyayı yeniden değerlendirmesi gerektiğini öne sürerek dosyayı Yargıtay’a geri gönderdi.
Ocak ayında parlamento Atalay’ın üyeliğini iptal etti. Şu anda cezaevinde bulunan Atalay ise yorum yapmaktan kaçındı.
Reuters, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin son yıllık raporunda demokratik standartlar, insan hakları ve yargı bağımsızlığının “ciddi gerilemesini” eleştirdiğini hatırlattı.