ABD seçimlerinin Avrupa ekonomisine etkisi: Kim daha tehlikeli, Harris mi Trump mı? – Son dakika ekonomisi->Dünya haberleri
5 Kasım'daki ABD seçimleri Avrupa ekonomisi için önemli bir dönüm noktası olma potansiyeli taşıyor. Bu seçim, zorlu Kamala Harris başkanlığının veya Donald Trump'ın ilk dönemine göre daha sorunlu bir ikinci dönemin “en az kötü” sonucunu sunuyor. Avrupa, Harris'in liderliğinden iki kritik alanda pek bir iyilik beklemiyor: ticaret politikası ve artan güvenlik maliyetlerinin NATO müttefikleri arasında paylaşılması.
Trump'ın ikinci dönemine yönelik birçok tehdit var. ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin çekilmesi, Avrupa hükümetlerini savunma harcamalarını hızla artırmaya zorlayabilir. Ayrıca Trump'ın küresel bir ticaret savaşını tetiklemesi durumunda en büyük kaybedenin Avrupa olacağı yönünde korkular da var.
ÇİN İLE TİCARİ BAĞLAR VE DENGELİ İHRACAT
Seçim kampanyasında her iki partinin de üzerinde anlaştığı ender alanlardan biri olan Çin karşıtı önlemler, Avrupa'nın ihracata dayalı ekonomisi için büyük sorun teşkil ediyor. Avrupa'nın ABD ve Çin ile ticari bağlarını dengeleyip dengeleyemeyeceği belirsiz. Avrupa Reform Merkezi'nden Zach Meyers, “ABD seçimini kim kazanırsa kazansın, Avrupa'nın Çin ile ticaretini azaltmadan Amerika'nın büyümesinden faydalanmaya devam edip edemeyeceği belirsiz” dedi.
Her iki adayın da aynı yönde ilerlediğini belirten Meyers, “Trump daha az tahmin edilebilir ve belki de Avrupa Birliği ile daha fazla çatışmaya girmeye istekli.”
ASML VE İKİNCİ TEHDİTLER
Hollandalı yüksek teknolojili mikroçip üretim ekipmanı tedarikçisi ASML, ABD'nin Çin'i kontrol altına alma çabalarından dolayı ikincil zarar görme riskiyle karşı karşıya. ASML CEO'su Christophe Fouquet, ürünlerinin yarısının Çin'e ihraç edilemeyeceğini belirterek, “ABD'de daha fazla kısıtlama istemek konusunda güçlü bir irade var ve bu ikili bir konu.”
Avrupa'nın toplam üretiminin yarısının ticaretten geldiği ve bu oranın ABD'nin iki katı olduğu dikkate alındığında, bölgenin ticareti kısıtlayacak her türlü duruma karşı oldukça savunmasız olduğu ortaya çıkıyor.
SERBEST TİCARET VE GÜMRÜK TARİFELERİNİN GELECEĞİ
Washington'da serbest ticarete verilen destek son on yılda azaldı. Joe Biden, Trump'ın ilk başkanlığı sırasında uygulanan gümrük vergilerini tamamen ortadan kaldırmamayı seçse de Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) sübvansiyonlarıyla ABD'deki işlere odaklandı. Harris'in de Biden'a benzer bir yol izlemesi bekleniyor; ancak Trump, Avrupa'dan gelenler de dahil olmak üzere tüm ithalatlara %10-20 oranında küresel gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.
Özellikle İspanyol zeytin üreticileri, Trump'ın 2018'de Dünya Ticaret Örgütü'ne (DTÖ) karşı aldığı kararlara rağmen yürürlükte kalan gümrük vergileri nedeniyle ABD'ye ihracatlarının yüzde 70 oranında düştüğünü söylüyor.” İspanyol zeytin ihracatçılarını temsil eden ASEMESA başkanı Antonio de Mora, “Avrupa'nın baskısı olmadan sorunu çözmenin zor olacağını düşünüyoruz” dedi.
Bu bağlamda Amerika seçimlerinin sonuçları Avrupa'nın ekonomik geleceği açısından belirleyici rol oynayacaktır.