Güncel Haberler

Cuma hutbesi açıklandı mı, ne zaman açıklanacak? Diyanet 15 Aralık 2023 cuma hutbesi konusu

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından cuma hutbesine ilişkin açıklamanın bugün yayınlanması bekleniyor. Yarın birçok insan camiye gidecek. Eller semaya kaldırılacak ve dualar okunacak. Cuma hutbesinin konusu arama motorlarında sorgulanıyor. İşte 15 Aralık 2023 Cuma hutbesinin konusu…

CUMA VAAZINI DUYURDUNUZ MU?

Cuma hutbesi henüz açıklanmadı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 15 Aralık 2023 Cuma günü hutbenin konusu yayınlandığında haberimiz aynı anda güncellenecektir…

GEÇEN HAFTA CUMA VAAZININ KONUSU NEDİ?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 8 Aralık 2023 tarihli Cuma hutbesinin konusu “Biz bir ümmetiz” olarak tanımlandı:

“﷽
Şüphesiz sizin bu ümmetiniz bir ümmettir ve ben sizin Rabbinizim, o halde bana ibadet edin.

Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, ona ihanet etmez…

BİZ BİR ümmetiz

Sevgili Müslümanlar!

Bir gün Mescid-i Nebevi’de bazı sahabeler sohbet ediyorlardı. Cehaletten gelen bir anlayışla, ırkçılık ve kabilecilik yarışına girdiler. İçlerinden biri, İran asıllı olan ve Peygamberimiz (sav)’in çok değer verdiği Salman-i Fârisî’ye açıkça sordu: “Sen hangi kabiledensin, ataların nelerdir?” diye sordu. Daha sonra Selman (ra) şöyle dedi: “Ben İslam’ın oğlu Selman’ım.” dedi ve şöyle devam etti: “Yolumu kaybettim; Allah beni Peygamberimiz (s.a.v.) ile hidayet etti. Fakirdim; Allah beni Muhammed Mustafa (s.a.v.) ile zenginleştirdi. Ben bir köleydim; “Allah beni Resûlüyle birlikte teslim etti.” Bu konuşmalara şahit olan Hz. Ömer orada bulunanlara sordu: “Siz de benim atalarımı tanımak ister misiniz?” diye sordu ve şöyle dedi: “Ben de İslam oğlu Ömer ve İslam oğlu Selman’ın kardeşiyim.”

Sevgili inananlar!

Derslerle dolu bu olay bize şunu öğretiyor: Üstünlük nesebe, ne ırka bağlı değildir. Gerçek üstünlük Allah’a layık bir kul olmaktır. Gerçek haysiyet İslam’da şeref bulmaktır. Gerçek kardeşlik ümmet bilinciyle hareket etmektir.

Sevgili Müslümanlar!

Muhammed’in ümmeti olmak şu anlama gelir: “Şüphesiz ki sizin ümmetiniz tek bir ümmettir. Ben de senin Rabbinim. O halde bana ibadet edin.” Ayetlere uyarak tevhid esasına dayalı İslam inancını benimsemek demektir. Zalimlere karşı birlik esasına dayalı iman kardeşliğini kucaklamak demektir.

Peygamberimizin ümmeti olmak demek: “Siz insanlar için yaratılmış en hayırlı ümmetsiniz. “İyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız…” ayetine göre, hakka önderlik etmek, hakka hidayet etmek demektir. Bütün insanlara adaleti ve iyiliği ulaştırmak, zulmü ve kötülüğü ortadan kaldırmak için çabalamak demektir.

Resûlullah (s.a.v.)’in ümmeti olmak, tek yürek, tek vücut olmak demektir. Mümin kardeşimizi düşmanın insafına bırakmamak demektir. Onu yalnız ve savunmasız bırakmamak için. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Zulm etmez, düşmana teslim etmez…” hayatımızın her alanında mottomuzdur.

Sevgili inananlar!

Birlik ve destek olması gereken ümmet ne yazık ki bugün parçalanmış durumda. Nifak, fitne ve bölücülük ateşiyle yanıyor. Dünyanın farklı yerlerinde Müslümanlar ayrımcılığa, ötekileştirilmeye ve çeşitli baskılara maruz kalıyor. Hak ve hukuk tanımayan zalimler, Hz. Muhammed’in ümmetinin bu dağınıklığında cesaret buluyorlar. Kin ve nefretle beslenen katiller, dünyanın gözü önünde utanmadan Müslümanlara saldırıyor. Ümmetin sessizliğiyle güçlenen katiller, kadın, erkek, yaşlı, çocuk ayrımı yapmadan Filistin’deki masum insanların üzerine acımasız bombalar yağdırıyor. Bununla yetinmeyen bu acımasız halklar, insani yardımları da engelliyor, mazlumları bir lokma ekmekten, bir yudum sudan mahrum bırakıyor. Sözde insan hakları savunucuları ise İslam ülkelerindeki katliam ve soykırımlara göz yumarak, insani değerlerin çiğnenmesine sessiz kalarak zalimlere destek veriyor.

Peki sevgili Müslümanlar!

Her türlü ihtilaf ve farklılığı bir kenara bırakıp İslam kardeşliğini esas alalım. İnançlarımızla, ibadetlerimizle, ahlakımızla, tüm söz ve eylemlerimizle dinimizi elimizden geldiğince temsil ederiz. Ümmet olma bilincini daima canlı tutalım. İmanımızdan aldığımız gücü, İslam’dan aldığımız şerefi, kardeşliğimizden aldığımız gücü muhafaza edelim. O zaman ümmetimiz zalimlerin zulmünden, hainlerin ihanetinden kurtulacaktır. Fakirler sevinecek, yetimler gülecek, çaresizler çare bulacak.

Hutbemi, Resulullah (s.a.v.)’in ümmet olarak sorumluluğumuzu hatırlatan şu hadisi ile bitiriyorum: “Üstünlük için birbirinizle yarışmayın. Birbirinizi kıskanmayın. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırtınızı dönmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!”

CUMA NAMAZI NASIL YAPILIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre cuma namazları şu şekilde kılınacak;

Öğle ezanı okunduğunda dört rekatlık cuma namazının ilk sünneti kılınır.

Hatta anlamı

Şöyle denir: “Cuma namazının ilk sünnetini Allah rızası için kılmaya niyet ettim.”

Bu namaz öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

Birinci rekatta önce Sübhaneke okunur. Daha sonra Euzü Besmele okunur.

Bütün rekâtlarda Fâtiha ve ek süre okunur.

İlk seansta sadece Etteahiyyatu okunur.

c2

Son oturumda:

Daha sonra caminin içinde ikinci ezan okunur.

Daha sonra imam hutbe vermek üzere minbere çıkar. Vaaz okunur.

Hutbe okunurken cemaatin dua etmesi ve konuşması tahrimi mekruhtur.

Hatîb Efendi dua ederken cemaat yüksek sesle amin demez. Buna içerisi sessiz denir

Namaz kılarken haram olan şey, hutbe dinlerken de haramdır.

c3

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet okur.

Daha sonra cemaatle iki rekatlık farz Cuma namazı kılınır. Bu namaz, sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şudur: “Allah rızası için farz olan Cuma namazını kılmaya ve hazır olan imama uymaya niyet ediyorum.”

Daha sonra dört rekatın son sünneti. Niyeti şudur: “Cuma namazının son sünnetini Allah rızası için kılmaya niyet ettim.”

Bu sünnet de ilk sünnet gibi yerine getirilir. Bu nedenle cuma namazı esasen farz ve sünnet namazlarıyla birlikte kılınır.

Son sünnetten sonra ahir zaman niyetiyle dört rekât daha namaz kılınır. Niyet edilirken şöyle denir: “Allah rızası için, namazı üzerimde olan ama henüz benden ayrılmayan son öğle namazının farzını kılmaya niyet ettim.” Niyet bu şekilde yapılırsa, o günün cuma namazının şartlarındaki bir eksiklikten dolayı kabul olunmadıkça öğle namazı kılınır. Kabul edildiği takdirde son kaçırılan namaz öğle namazından sayılır.

Daha sonra sünnet olarak iki rekat vakit kılınır. Niyet, “Allah rızası için zamanın sünnetine uymaya niyet ettim” diyerek ifade edilir. Cuma namazı geçerli değilse bu on rekât öğle namazı sayılır. Daha sonra Ayet-el-Kürsi ve tesbihler okunarak dualar edilir.

c5

CUMA NAMAZI KAÇ REKATTIR?

Cuma namazının farzı iki rekattır. Ayrıca farzdan önce dört, farzdan sonra da dört rekat olmak üzere sekiz rekatlık sünnet vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e göre farz namazından sonra kılınacak sünnet, dört rekat selam ve iki rekat selam olmak üzere toplam altı rekattır. Hz.Ali’den rivayet edildiği rivayet edilmiştir.

Keşfetmek
ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Küçük kıza sokak ortasında taciz: Çığlığını duyup kaçtıKüçük kıza sokak ortasında taciz: Çığlığını duyup kaçtı
Kar yağışı İstanbul kapılarına ulaştı!  38 saat boyunca aralıksız yağmur yağacak...Kar yağışı İstanbul kapılarına ulaştı! 38 saat boyunca aralıksız yağmur yağacak…
    Cinayetin nedeni kumar Cinayetin nedeni “Mavi Bebek” oyunu mu?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber
marsbahis giriş Bonus Veren Bahis Siteleri gaziantep bayan escort antep escort