“İştirak halinde kamu kurumu aleyhine dolandırıcılık” suçu iddiasının belgesinin Noter’de kayıt altına alındığı öne sürüldü
Av. Emine Erol, Elazığ’daki büyük kamu vurgununu ortaya çıkardı
“Elazığ’da emsaline rastlanılmayacak pişkinlikte, pes dedirtecek bir olay yaşanıyor”
Elazığ İl Özel İdaresi ile Prof Dr. Yasemin Açık’ın yüzde 100 hissedar olduğu SYCS İnş. ve Çimento A.Ş. arasındaki ilişkiler pes dedirtti. İl Özel İdaresi tarafından kamunun büyük zarara uğratıldığı iddiası ile Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Yasemin Açık’ın yönetici olduğu SYCS firmasının, Elazığ’da kamu bankalarından kredi alarak ve kamu arazisi üzerinde kurulan çimento fabrikasıyla devleti dolandırdığı iddiası üzerine başlatılan soruşturma devam edereken, Av. Emine Erol, konu olay hakkında yaptığı açıklamada, “Elazığ’da emsaline rastlanılmayacak pişkinlikte, pes dedirtecek bir olay yaşandı.” dedi.
Avukat Emine Erol, yaptığı basın açıklamasında, “Toplum zararına kirli ilişkiler öyle bir noktaya geldi ki; artık hukuksuz iş yapanlar, menfaatleri için kamu malına göz dikenler, kanunsuz iş yapmak için anlaştıkları memura güvenmeyip, devleti dolandırmak için yaptıkları planı gizlemek bir yana devletin noterine gidip sözleşme konusu yapabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Emsaline rastlanılmayacak pişkinlikte, pes dedirtecek bir olay”
“Elazığ’da emsaline rastlanılmayacak pişkinlikte, pes dedirtecek bir olay yaşandı.” diyen Erol, şunları kaydetti: “Daha önce Adapazarı Karasu Limanları Demiryolu işi ihalesinde astronomik fiyatlarla devleti zarara soktuğu iddia edilen Seza İnş. A.Ş. ve hissedarı Prof. Dr. Yasemin Açık, bu kez yüzde 100 hissesi kendisine ait olan SYCS İnş. ve Çimento A.Ş. şirketi eliyle yaptığı kamu malı zararına, anayasa ve kanunlara aykırı sözleşmeyi noterden yapıp, sonra bu sözleşmenin ardındaki yasadışı planı adım adım uygulayarak, kamu mallarını şirketine geçirdiği iddiasıyla gündemde.”
Prof. Dr. Yasemin Açık’ın kadın girişimci olarak yaptığı yatırımları ekranlardan ve dergi kapaklarından “başarı hikayesi” olarak anlattığına dikkat çeken Av. Erol, “Bu ismin, bu kez devletin hüküm ve tasarrufu altında mera niteliğinde olan kamu taşınmazlarını hileli şekilde mera vasfından çıkarıp, sonra şirketinin mülkiyetine alırken, devlet memurlarıyla birlikte hileli işlemler gerçekleştirerek, kamuyu zarara soktuğu iddia ediliyor.” sözlerini kaydetti.
“Kamu ve toplum zararına büyük bir operasyon”
Yasemin Açık’ın yönetici olduğu SYCS firmasının, Elazığ’da kamu bankalarından kredi alarak ve kamu arazisi üzerinde kurulan çimento fabrikasıyla devleti dolandırdığı iddiasını gündeme getiren Av. Erol, iddialarla ilgili şu bilgileri paylaştı; “Ortaya çıkan bilgi ve belgeler, bu başarı hikayesinin kamu ve toplum zararına devreye alınan büyük bir operasyon olduğuna işaret ediyor. Çünkü fabrikanın kurulduğu arazi ve hammadde ocakları mera vasfında, yasal olarak kiralamaya, satışa ve üzerinde fabrika yapmaya müsait değil. Yaptıkları plana göre; önce Elazığ İl Özel İdaresi şirkete bedelsiz olarak yüzde 1 hisse ile ortak olmuş. Bu ortaklık için Bakanlar Kurulu kararı gerektiği halde ve ortaklık oranı en az yüzde 50 olması gerektiği halde, Elazığ İl Özel İdaresi yüzde 1 ortak olarak, mera arazisine el koymanın yolu açılmış.”
“Elazığ İl Özel İdaresi yüzde 1 hissesini Yasemin Açık’a devretmiş”
Erol, sözlerinin devamında şunları söyledi; “Elazığ İl Özel idaresi, Elazığ İl Mera Komisyonuna başvurarak, şirketten hiç bahsetmeden mera parseli üzerinde Elazığ İl Özel İdaresinin kamu yatırımı yapacağını; kamu yatırımı için Özel İdarenin araziye ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, taşınmazın mera vasfının değiştirilmesini talep etmiş. Mera vasfındaki arazinin tahsis amacı ancak kamu yatırımı amacıyla değiştirilebileceğinden, Elazığ İl Özel İdaresi, kamu yatırımı yapacağı bahanesiyle Elazığ İl Mera Komisyonundan taşınmazların mera vasfının değiştirilmesi kararını almış. Bununla da yetinmeyen Elazığ İl Özel İdaresi, araziyi işletmek için irtifak hakkını almış, sonra bu hakkı şirkete devretmiş ve nihayetinde bu mera arazileri şirket tarafından oldukça düşük bir bedelle satın alınarak, özel şirket adına tapuda tescil edilmiş. Mera parselleri SYCS şirketi mülkiyetine girince, Elazığ İl Özel İdaresi yüzde 1 hissesini Yasemin Açık’a devretmiş.”
“Tüm işlemler kamu yatırımı gibi gösterilmiş”
“Yani gerçekte Özel İdare ne kamu yatırımı yapmış ne fabrika kurmuş ne de gerçekte bir yatırıma ortak olmuş.” diyen Av. Erol, “Ancak Elazığ İl Özel İdaresi adı altında tüm işlemler kamu yatırımı gibi gösterilerek, yerel ve merkezi idarenin tüm kamu organlarından izinler alınmış. İşin sonunda kamu bankası olan Ziraat Bankası’ndan kullanılan krediyle, kamu arazisi ve hammadde ocakları üzerine yapılan bu yatırım kamu mülkiyetinden çıkarak özel mülkiyete geçmiş.”
“Bu örnek belki ülkemizde tek”
Avukat Emine Erol, “Hukuka aykırılığın, kanunsuzluğun, işlenen suçların belgesi olur mu denildiğinde, bu örnek, belki ülkemizde tek olacaktır. 08 Ekim 2012 tarihinde henüz fabrikayla ilgili hiçbir faaliyet yokken SYCS şirketi ile Elazığ İl Özel İdaresi arasında noterde imzalanan sözleşmenin her maddesi suçun itirafıdır. Bu belge incelendikten sonra fabrikayla ilgili yapılan her ne varsa, kamu aleyhine yapılan gizli bir anlaşmanın adım adım nasıl gerçekleştirildiği anlaşılınca inan hayrete düşüyor.” sözlerini vurguladı.
“Elazığ İl Özel İdaresinin üstlendiği sorumluluklar saymakla bitmiyor”
Devlet ve kamu adına bahse konu sözleşmeye imza atan Elazığ İl Özel İdaresinin, SYCS şirketine, devletin bugüne kadar hiçbir anlaşmada taahhüt etmediği taahhütlerde bulunduğuna dikkat çeken Erol, “Her hukuksuzluğun tane tane yazıldığı bu sözleşmede, devlet adına taahhütte bulunan Elazığ İl Özel İdaresinin üstlendiği sorumluluklar saymakla bitmiyor.” diyerek, sözleşmedeki maddeleri şöyle sıraladı;
“Elazığ İl Özel İdaresinin bedelsiz bir şekilde yüzde 1 pay alacağı, arazinin şirket mülkiyetine girmesiyle bedelsiz olarak Yasemin Açık’a iade edileceği; bu şekilde ortaklığın sona ereceği; idarenin sorumluluğunun bu yeri kamu yatırımı gibi gösterip mera vasfının kamu yatırımı için değiştirilmesi olduğu; devletin şirket idaresinde hiçbir söz hakkı olmayacağı; şirket mallarının devlet malı gibi korunacağı; irtifak hakkının Elazığ İl Özel İdaresi tarafından alınıp şirkete devredileceği; devletin sorumluluğunun arazi vasfını değiştirmek ve bu şekilde bulundurmak olduğu; kamu yatırımı görüntüsü için istenirse devletin ortak görünmeye devam edeceği; arazinin satış işlemleri için gerekli işlemlerin Elazığ İl Özel İdaresi tarafından takip edileceği; arazi üzerinde yapılacak inşaatlar için gerekli imar izinlerinin Elazığ İl Özel İdaresi tarafından alınacağı; yasal koşullara bağlı izin ve ruhsat işlemlerinin hepsinin Elazığ İl Özel İdaresi tarafından yapılacağı; tüm hukuki problemlerin Elazığ İl Özel İdaresi tarafından çözüleceği; hatta Elazığ İl Özel İdaresi ortaklıktan ayrıldıktan sonra dahi izin ve ruhsat işlemleri için şirkete yardımcı olunmaya devam edileceği yazılmıştır. Elazığ İl Özel İdaresi bu yükümlülüklerin ve taahhütlerinin hepsini gerçekleştirmiştir.
Konuyla alakalı Emekli Sayıştay Uzmanlarından, üniversitelerin hukuk fakültelerinde ceza, ticaret, idare hukuku alanında Profesör olan kıymetli hocalarımızdan uzman görüşü alınmıştır. Bu uzman görüşlerinde de fabrikanın kuruluşuna ilişkin tüm işlemlerin, hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığı ve suçun nasıl işlendiği aşama aşama izah edilmiştir. Soruşturma, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir.